M E M O
Yaşayıp gidiyoruz işte
Herkes yetişmeye çalışıyor bir yerlere
Gündüzün işine akşamın güneşine
Asgari ödeme tutarları ve vakitlerine göre
Sendeki başlıklar neler?
Bizde haberler böyle…
Memo. Gene ölmüşün?
Hani giderken basacaktın bizim zile?
Sen nereye ben oraya,
Anca ve kancaydı hani?
Madem öyle,
Şengen’e başvuralım?
Sağdan say pasaportları toplayalım!
Çalalım gene kapısını Viyana’nın
Sahilden gidelim trafiğe takılmayalım
Uğrayalım Macaristan’a
Annesini beğenmeyen benim havalı kızıma
Hani soracaktık yolu bütün tümen?
Kırmızıda duracaktık, çünkü medeniyetli olacaktık?
Son model bir tanktan inecektim hani?
Kızımın veli toplantısına sayende havalı gidecektim?
Kantinde bekleyecektiniz beni sabırla,
Siyah çay demletecektiniz kibarca.
N’oldu Memo bensiz gittin gene gideceğin yere?
Birer balo kıyafeti alacaktık yanımıza da,
Gösterecektik onlara valsi Viyana’da?
Memo.
Hani köprüyü atla geçecektik?
Ortaköy’de diskoya gidip atları valeye verecektik?
“Çevreci bunlar havayı kirletmez bilader”,
Diyecektin,
Yerleri kirletirse bizim sosyetik binekler!
Sen Bulgaristan’dan geçerken Sofya’ya uğrayalım
istemiştin,
Ben de o bir kız ismi değil demiştim.
Bıraktın gittin.
Hani kaç bölüm dizi olacaktık?
Kutuplarda Memo, Amazon’da Memo, Tarzan
Memo.
Koydun gittin…
Sana uzay üssü alacaktım, söz vermiştim.
Mitolojik adamdın, korkusuz ve yenilmez!
Seni yerlere göklere koyamazdım
Şefaatini esirgeme şimdi oğlum
Hiç keyfim yok cennete bile sensiz gidilmez.